Slayt 1 - Aygunhoca.com

advertisement
Mertcan SİNAN
7/A
Hun İmparatorluğu
•
•
•
, Hunlar'ın imparatorluğu. Hunlar, 350 yılında Asya bozkırlarından batı
yönünde harekete geçmişlerdir. Aral Gölü ile Hazar Denizi'nin kuzeyindeki
Alan ülkesini ele geçirmişlerdir. Ardından Hunlar 375 yılında İdil Nehri'ne
ulaşmışlardır. Bu tarihlerde Hunların başında Balamir bulunmaktadır. Uldız
döneminde Hunlar, Karpat dağlarını aşıp bugünkü Macaristan'a girmişler ve
bu topraklarda bir imparatorluk kurmuşlardır. Hun İmparatorluğunun
başkentinin neresi olduğu kesin olarak belli değildir. Farklı kaynaklarda
Segedin[1] ve Macaristan'ın başkenti Budapeşte'nin Buda kesimi
yakınlarındaki Sycambria[2] olarak geçmektedir. Hun İmparatorluğu, Türk
tarih literatüründe Avrupa Hun İmparatorluğu olarak geçer.
Kuruluşu [değiştir]
Kuzey Hun Devleti'nin yıkılmasının ardından dağılan ve batıya çekilen
Hunlar, Ural Nehri ve İdil Nehri arasına yerleşmilerdir. Ardından Hunlar, bu
bölgedeki Türk boylarını egemenlikleri altına almıştır. 4. yüzyılın ortalarında
Alan ülkesini ele geçirdikten sonra, 374 yılında İdil Nehri kıyılarında
görünmüşlerdir. Balamir komutasındaki Hunlar, Karadeniz'in kuzeyindeki
düzlüklerde yaşayan Ostrogotları ve Vizigotları yenilgiye uğratmışlardır. 375
yılında Ostrogotlar ve Vizigotlar, Hunların saldırılarından dolayı batıya doğru
yönelmişlerdir. Böylece Kavimler Göçü başlamıştır.
•
•
•
•
•
Balamir'den sonra 378 yılında Alypbi, Hun İmparatoru olmuştur. 378 yılında Hunlar,
Tuna Nehri'ni geçmişler ve Trakya'ya kadar ilerlemişlerdir. Hunlar, Trakya'ya kadar
ilerlemelerine rağmen Roma İmparatorluğu'ndan bir direniş görmemişlerdir. Hunların
baskısı altındaki Barbar Kavimler, Roma İmparatorluğu'nu zorlamaya başlamışlardır.
Roma İmparatoru I. Theodosius'un 17 Ocak 395 tarihinde ölmesi üzerine Hunlar
tekrar harekete geçmişleridr. 395 yılında Hun orduları Balkanlar üzerinden Trakya'ya
akın yapmışlardır. Yine aynı yıl Kafkasya'dan gelen Hunlar, bugün Lübnan'da bulunan
Sur şehrinde, Şanlıurfa'da ve Antakya'da bir süre kalmışlar sonra tekrar Karadeniz'in
kuzeyindeki topraklara dönmüşlerdir. Bu olay ile Türkler ilk defa Anadolu'ya
gelmişlerdir.
Uldız Dönemi [değiştir]
Attila önderliğindeki Hunlar İtalya'yı işgal ederken. V.Checa'nın bir resminden.
390 yılında Alypbi'den sonra başa geçen Uldız zamanında Hunlar, Karpat dağlarını
aşarak bugünkü Macaristan'ın bulunduğu bölgeye girmişlerdir. Hun İmparatorluğu'nun
dış siyaseti Uldız zamanında belirlenmiştir. Buna göre, Bizans İmparatorluğu'nu
baskıda tutulacak, Barbar Kavimlere karşı Batı Roma İmparatorluğu ile iyi ilişkiler
içinde bulunacaktı. Bunun nedeni Batı Roma İmparatorluğu'nun düşmanı olan Barbar
Kavimler aynı zamanda Hunların da düşmanıdır. Bu nedenle Hunlar, Batı Roma
İmparatorluğu ile iyi ilişkiler içinde bulunmayı seçmişleridir.
Uldız'ın Tuna boylarına kadar ilerlemesi ile Barbar Kavimler, Batı Roma İmparatorluğu
topraklarına girmeye başlamıştır. Batı Roma İmparatorluğu, sınırlarını aşan barbar
Kavimleri durdurmakta güçlük çekmince Uldız'da yardım istemiştir. Uldız yardım isteği
üzerine 406 yılında Radagais idaresindeki Barbar Kavimleri, bu günkü Floransa'nın
güneyinde yenilgiye uğratmıştır. Ağustos 406 tarihinde Radagais idam edilmiştir.
Uldız, elde ettiği başarısı ile bir yandan Batı Roma İmparatorluğu'nu kurtarmış, diğer
yandan Barbar Kavimleri Galya'ya göçe zorlayıp, Hunlara batıda hareket serbestliği
sağlamıştır.
• Uldız, Bizans'ı baskı altına almak amacıyla 409 yılında
Tuna Nehri'ni geçmiştir. Kendisi ile barış görüşmeleri için
gönderilen Bizans İmparatorluğu elçisine "Güneşin
battığı yere kadar her yeri zaptedebilirim" diyerek
meydan okumuştur. Uldız'ın 412 yılında ölümünden
sonra yerine Karaton geçmiştir. Donatus isimli hükümdar
ise 412 yılına kadar Karadeniz'in çevresindeki Hun
topraklarını yönetmiştir. Karaton 422 yılına kadar
hükümdarlık yapmıştır.
• Rua Dönemi [değiştir]
• Oktar'dan sonra 422 yılında devletin başına Rua
geçmiştir. Attila'nın babası olan Muncuk ise 408 yılında
ölmüştür. Rua 422 yılında Bizans İmparatorluğu'nun,
Hun ordusunu isyana kışkırtmak ve bağlı kavimleri
Hunlardan ayırmak amacıyla Hun topraklarına
gönderdiği casusları ileri sürerek Balkan seferine
çıkmıştır. Direniş göstermeyen Bizans İmparatorluğu,
vergi ödemek zorunda bırakılmıştır.
• Bizans İmparatoru II. Theodosius, Batı Roma
İmparatorluğu'ndaki karışıklıklardan yararlanarak
İtalya'ya ordu ve donanma göndermiştir. Batı
Roma İmparatorluğu Rua'dan yardım istemiştir.
Rua bölgeye asker gönderince II. Theodosius,
Hunlar ile savaşmayı kabul etmeyerek geri
çekilmiştir. Bizans İmparatorluğu, Hunların
baskılarına karşı Hun idaresinde yaşayan
kabileleri kışkırtmaya devam etmiştir. Bunun
üzerine Rua, Bizanslı tüccarların Hun
İmparatorluğu'nda ticaret yapmalarını ve ücretli
asker toplamalarını yasaklamıştır. Rua, Bizans
İmparatorluğu'na sığınan Hun kaçaklarını geri
verilmesi ile uğraştığı sırada, 434 yılında
ölmüştür.
Attila Dönemi
•
•
•
•
•
Rua'nın ölümü üzerine Attila ve Bleda, Hun İmparatorluğu'nun başına geçmiştir. Attila,
babası Muncuk'un ölümünden sonra amcası Rua'nın yanında yetişmiş, birlikte
savaşlara katılmış, devlet yönetimini ve Hun siyasetini öğrenerek tecrübe
kazanmıştır. Büyük kardeşi Bleda ile birlikte tahtı paylaşmaktaydı ama bir süre sonra
bledanın svaşlarda yetrince iyi sonuçlar alamaması ve büyük obaya fazla savaş
ganimeti getirememesi yüzünden attila önderliğind yapılan isyanda bleda attilla
tarafından öldürülmüştür(445) ve bu isyandan sonra devletin tüm yetkisi attillaya
geçmiştir. Attila'nın amacı Batı Roma İmparatorluğu'nu ve Bizans İmparatorluğu'nu
egemenlik altına alarak devleti büyütmektir. Attila, 434 yılında Tuna ve Morava
nehirlerinin birleştiği yerdeki Margos Kalesi önünde Bizans İmparatorluğu ile Margos
Antlaşması'nın imzalamıştır. Antlaşmanın başlıca maddeleri şunlardır; Bizans
İmparatorluğu, Hunlara ödemekte olduğu vergiyi iki katına çıkaracak, Bizans
İmparatorluğu, Hunlara bağlı kavimlerle antlaşma yapmayacak, Ticari ilişkiler sınır
kasabalarında devam edecek, Bizans İmparatorluğu, elindeki Hun esirleri iade
edecekti.
Attila, Margos Antlaşması'ndan sonra ülkenin doğu bölgesini denetimi altına almıştır.
435 yılında Volga boylarındaki Ak-Oğurların ayaklanma girişimlerini bastırmıştır.
1360 Viyana kroniklerinde Attila
Attilanın Papa Leo I ile görüşmesi
Hunlar
Birinci Balkan Seferi (441-442)
• Bizans'ın Margos Antlaşması'nın
hükümlerine uymaması üzerine Attila,
Bizans üzerine sefere çıktı. Doğu
Trakya'ya kadar ilerleyen Hun ordusundan
çekinen Bizans, barış istemek zorunda
kaldı.Bu Antlaşma ile Attila Bizans'ın
ödediği vergiyi artırdığı gibi bazı sınır
kalelerini de ele geçirdi.Bu seferden sonra
Avrupa Hunlarına Balkanların yolunu
açılmış oldu
İkinci Balkan Seferi (447)
• I.Balkan Seferi'nden sonra Bizans imzaladığı antlaşma
şartlarında öngörülen vergiyi ödemediği için Attila
yeniden sefere çıktı. İki kola ayrılan Hun ordusunun bir
kolu Yunanistan'a girip Teselya'ya kadar ilerledi. Diğer
kolu ise Sofya, Filibe ve Lüleburgaz şehirlerini alarak
Büyükçekmece yakınlarına kadar ulaştı. Bizans
Imparatoru barış istemek zorunda kaldı.
• Yapılan Anotolyos Antlaşması'na göre;
•
* Bizans ödediği vergiyi üç katına çıkaracak,
•
* Savaş tazminatı ödenecek
•
* Tuna'nın güneyindeki yerler askerler arındırılacaktı.
Batı Roma ( Galya ) Seferi (451)
•
•
•
•
•
Roma Imparatoru'nun kızıyla evlenen Atilla , çeyiz olarak Imparatorluk topraklarının
yarısını isteyince, bunu kabul etmeyen Batı Roma'nın üzerine yürüdü. Katalon
Ovası'nda Attila, 100 bini Hun geri kalanıda Germen ve İslav kavimlerinden oluşan
200 bin kişilik bir ordu ile iken Roma ordusu da aynı bölgeye 200 bin kişilik ordu ile
gelmişti. Hun düşmanı olan barbarların hepsi Aetiüs ordusunun safında idiler. 20
Haziran 451 günü dünyanın iki yarısı birbiri üzerine yüklendi. O güne kadar görülmüş
en kanlı savaş oldu. Savaş 24 saat sürdü iki taraf da cok büyük hasar gördü, büyük
kayıplar verdi fakat savaş günü akşamı Roma ordusu dağıldı.
Roma'yı destekleyen Batı Got ordusu da kralları savaşta ölünce çekilmek zorunda
kalmıştır. Atilla çekilmekte olan Aetiüs'ü takip etmedi ordusunu dinlendirdi. Zaten
amaçına ulaşmış Roma'nın asker deposu sayılan Galya'yı işgal etmişti. bundan
sonraki ilk ciddi saldırıda bütün romayı tam olarak çökertecegi kesindi.
Aradan geçen 20 günde Attila ordusunu kendi başkentinin bulundugu bölgeye getirdi.
Savaş sonrasında dünya onun yenilmezligini bir kere daha anlamış ve kabul
etmişti.Bu savaştan 1 yıl sonra Attila Dagıttıgı Roma İmparatorlugu'nun tamamını
idaresi altına almak icin harekete gectigi zaman, ona karşı koyacak güçleri
kalmamıştı. 452 yılında Attila Po ovasına geldi ve Romadan yola cıkan Papa 2.Leo
Hun hükumdarının huzuruna cıktı ve Attila'dan Roma'yı esirgemesini istedi bütün
şartları kabul ettiklerini zaten Attila'nın Roma'ya hakim oldugunu söyledi. sadece
Hristiyanlık merkezinin yıkılmaması temennisini iletti ve Attila Roma'ya saldırmadan
vergilerini dahada katlı almış oldu ve hakimligini tanıtmış olmuştu.
İtalya Seferi (452) Attila, 452 yılında yüz bin kişilik ordusuyla Alpler üzerinden İtalya'ya
girdi. Papa I. Leo başkanlığında bir heyet Roma'nın bağışlanmasını istedi. Papa'nın
ricasını kabul eden Attila geri döndü.
Hun askerleri
Yıkılış
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
378-390 Alypbi 386-408 Muncuk
Yöneticileri [değiştir]
* Kama Tarkan (352 - ?)
* Balamir (? - 375)
* Alypbi (378 - 386)
* Alypbi ve Mdffasdasdasd(386 - 390)
* Muncuk ve Uldız (390 - 408)
* Uldız (408 - 411)
* Karaton (412 - 422)
* Oktar (425 - 430)
* Rua (432 - 434)
* Attila ve Bleda (434 - 445)
* Attila (445 - 453)
* İlek (453 - 455)
* Tuldila (455 -457)
* Dengizik (458 – 469)
* İrnek (469 - 503)
Hunlarının tarihe katkıları [değiştir]
* Kavimler Göçü'nün başlamasında etkili olmuştur.
* Batı Roma İmparatorluğunun yıkılmasına neden olmuştur.
* Pantolonu (şalvar olarak) Avrupa'ya getirmişlerdir.
• IV. yüzyılın sonlarına doğru Balamir'in
önderliğinde batıya doğru yürüyen
Hunların bir bölümü ilk defa Doğu
Anadolu'ya girdiler.Balamir'in ölümünden
sonra oğlu yada torunu olduğu sanılan
Uldız döneminde ise Karpat dağlarını aşıp
Macaristan'a girerek burada Avrupa Hun
Devleti'ni kurdular. Avrupa Hun Devleti'nin
dış politikası Uldız döneminde
belirlenmiştir.Bu politikaya göre Bizans
baskı altında tutulacak ve Germen
kavimlerine karşı Batı Roma İmparatorluğu
ile iş birliği yapılacaktır
Uldız Dönemi
• •Uldız, Bizans'ı baskı altına almak amacıyla
Trakya üzerine yürüdü. Barış isteyen Trakya
valisine "Güneşin battığı yere kadar her yeri
zaptedebilirim" diyerek Doğu Roma(Bizans)'ya
meydan okudu. Türklerin gücünden çekinen
Bizans, anlaşma yaparak Hunların üstünlüğünü
kabul etti.
• •Bu dönemde Hunlar, Orta Avrupa'dan Hazar'ın
doğusuna kadar uzanan geniş topraklara sahip
olmuşlardı.Devletin doğu bölgesini Karaton'un
yönettiği biliniyorsa da bu hükümdar hakkında
fazla bilgi yoktur.
Rua Dönemi
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•412-422 yılları arasında Avrupa Hun Devleti ile ilgili fazla bir bilgiye rastlanmamaktadır. Hükümdar soyundan
gelen Rua 422 yılında tahtı ele geçirerek, ülkeyi kardeşleri Muncuk, Oktar ve Aybars ile birlikte yönetti. Muncuk'un
erken ölümü üzerine Aybars ülkenin doğu kanadının yönetimine, Oktar ise batı kanadının yönetimine getirildi.
•Rua, Uldız'ın belirlediği Hun dış politikasını uygulamaya devam etti. Casusluk faaliyetlerini ileri sürerek Bizans
üzerine bir sefer düzenledi(422). Bu sefer sonucunda Bizans ağır bir vergiye bağlandı.
•Batı Roma'daki taht karışıklıklarından yararlanmak isteyen Bizans, İtalya'ya kuvvet gönderdi.Bunun üzerine Rua,
altmış bin kişilik bir orduyu Batı Roma'nın yardımına göndererek Bizans İmparatoru Theodosius(Teodosyus)'u
savaşmadan geri çekilmek zorunda bıraktı.
•Bizans üzerine yapacağı yeni bir sefere hazırlanırken 434 yılında öldü. Yerine kardeşi Muncuk'un oğlu Attila geçti.
Attila Dönemi
•Attila, amcası Rua'nın yanında yetişti ve onunla birlikte çeşitli seferlere katılarak devlet yönetimini ve ordu
komutanlığını çok iyi öğrendi. Onun zamanında Avrupa Hun Devleti en parlak dönemini yaşadı.
•Tahta çıkınca, ülkeyi kardeşi Bleda ile birlikte yönetti.
•434 yılında Margos Antlaşması imzalandı.
Bu anlaşmaya göre;
•Bizans' Hunlara ödemekte olduğu vergiyi iki katına çıkaracak,
•Bizans, Hunlara bağlı kavimlerle antlaşma yapmayacak,
•Ticari ilişkiler sınır kasabalarında devam edecek,
•Bizans, elindeki Hun esirleri iade edecekti
Avrupa Hunlarının Türk ve Dünya
tarihine katkıları
• •Avrupa'da hakimiyet kuran ve Avrupa merkezli ilk Türk
devleti olmuştur.
• •Kavimler Göçü'nün başlamasında etkili olmuştur.
• •Batı Roma İmparatorluğunun yıkılmasına neden
olmuştur.
• Avrupa Hunlarının parçalanmasının nedenleri
• •Ele geçirdikleri topraklarda gittikçe nüfus olarak azınlıkta
kalmaları.
• •Sürekli Türk göçleriyle beslenememeleri.
• •Düzenli ve sağlam bir devlet teşkilatı kuramamaları.
• •Yerleşik kültür ile mücadele edilmesi.
• •Yerleşik kültürün olumsuz etkileri
Avrupa Hun İmparatorluğu
•
•
Siyenpiler ile yaptıkları savaşları (220) kaybettikten ve Asya'daki
Büyük Hun İmparatorluğu dağıldıktan sonra Hunların bir kısmı
Dinyeper Nehri ile Aral Golü doğusu arasındaki bölgeye yerleştiler ve
Dördüncü Yüzyılın ortalarına kadar orada yaşadılar. Bu târihten
itibaren Batı'ya akın etmeye başladılar. Hunların yurtlarını niçin bırakıp
göç ettikleri iyice bilinmiyor, herhalde geçim şartlarının bozulması
onları bu işe zorladı. Hakanları Balamir'in idaresinde Volga'dan Batı'ya
doğru ilerlemeye başladılar. O târihlerde Kuzey Karadeniz'den
Macaristan'a kadar olan yerlerde Cermen asıllı kavimler oturuyorlardı.
Hunlar önce bunlardan Doğu Gotları'na hücum edip dağıttılar. (374),
arkasından Batı Gotları'nı mağlup ederek onların ülkesine girdiler.
Böylece Avrupa Hun İmparatorluğu kuruldu. (375).
Doğu'dan Batı'ya doğru uzanan Hun akınının yerinden
yurdundan ettiği birçok kavimler böylece Batı'ya itilerek Roma
İmparatorluğu topraklarını altüst ettiler. Kuzey Karadeniz'den
İspanya'ya kadar her taraf allak-bullak oldu. Avrupa'nın etnik
manzarasını değiştiren bu büyük hâdiseye tarihte "Kavimler Göçü"
denir.
• Dördüncü Yüzyıl'ın sonunda Hunlar Batı'da Tuna yı
geçerek Balkanlar'a indiler, Doğu'da da Kafkaslardan
Anadolu'ya girdiler. Bu ikinci akıncı kolu Güney
Anadolu'dan Suriye'nin Akdeniz kıyılarına ve
Kudüs'e kadar yıldırım hızıyla ilerledi. Sonbaharda
aynı yoldan Azerbaycan'a döndü. Roma
İmparatorluğu bu akından o kadar şaşırmıştı ki, her
tarafta Hunlar hakkında akıl almaz hikâyeler
anlatılıyordu. Batı'da ise Balamir'in oğlu Ildız'ın
komutasındaki Hun süvari birlikleri Bizans
İmparatorluğu'nu barışa zorladı, Batı Roma
İmparatorluğu ise kendi ülkesini talan eden barbar
kavimler (Gotlar, Vandallar, Burgondlar, Saksonlar
vs.) karşısında Hunlar ile anlaşma yoluna gitti.
• Ildız'dan sonra Avrupa Hun İmparatorluğu tahtına
geçen Karaton ve Rua zamanlarında Hunlar Bizans'ı
yıllık vergiye bağladılar, Batı Roma'yı da barbar
kavimlerin ve Bizans'ı istilâ tehditlerine karşı
korudular. Hun gücü bir masal gibi bütün Avrupa'yı
âdeta büyülemiş ve korkutmuştu. Bu korkunun
izlerini Batı milletlerinin hafızalarında hâlâ
bulabiliyoruz.
•
Avrupa Hun İmparatoru Rua'nın 434'de ölmesi
üzerine devletin başına Attila geçti. Attila, Rua'nın
kardeşlerinden Muncuk'un oğlu idi. Amcaları Aybars
ve Oktar İmparatorluğun sağ ve sol kanat hanları idi.
Attila kardeşi Bleda ile birlikte hükümdar oldu, ama
asıl idare ve kudret Attila'nın elindeydi. Attila'nın
hükümdarlık devri Avrupa Hun İmparatorluğu'nun
altın çağıdır. O târihte Hunlar Volga Nehri'nin
doğusundan bugünkü Fransa'ya kadar olan bölgeye
hâkim olmuşlardı. İdareleri altında çeşitli Türk boyları
da dâhil olmak üzere tam kırk beş kavim yaşıyordu
ki, bunların çoğu şimdiki Avrupa milletlerinin
dedeleridir.
•
Bütün dünyada Attila'nın karşısına çıkacak hiçbir
kuvvet yoktu. Avrupa Hun İmparatorluğu hâkimiyeti
Manş Denizi'ne kadar ulaşmıştı. Bizans kendisini
devamlı baskı altında tutup vergiye bağlayan bu
kuvvetten kurtulmak için Hunlar arasına nifak sokma
yolunu denedi. Çeşitli sebeplerden Attila idaresiyle
uzlaşamayan Hun beylerini Bizans'a davet ediyor,
onları yüksek makamlara geçiriyor, Attila'ya karşı
kendilerine yardım vaat ediyordu. Attila nihayet
Bizans'ı ortadan kaldırmak üzere harekete geçip
ordularıyla Trakya'ya girdiği sırada meşhur Roma
kumandanı ve konsülü Aetiüs araya girdi ve kendi
oğlunu Attila'ya rehin vererek Bizans'ın barışı
koruyacağına kefil oldu. Bu seferden yedi yıl sonra
Bizans artık Hunlara bağlı bir devlet hâline gelmişti:
Her yıl ödedikleri yıllık vergiyi üç katına çıkaracak ve
bir defaya mahsûs olmak üzere altı bin libre altın
ödeyeceklerdi.
• Attila 451 yılında Batı Roma İmparatorluğu topraklarının bir
kısmı üzerinde hak iddia ederek (Roma prensesi ile nişanlıydı),
harekete geçti. Romalılar o zaman Hunların kovaladığı diğer
Barbar kavimlerden de topladıkları kuvvetlerle iki yüz bin kişilik
bir ordu kurup Paris yakınlarında Attila'nın karşısına durdular.
Atilla'nın ordusunda da Hunların yanı sıra başka kavimlerden
yüz bine yakın asker vardı. Orleans yakınında bütün bir gün
yapılan savaşta her iki taraf on binlerce kayıp verdiği halde
kimin yendiği belli olmadı, ama gece olunca Romalılar ve
müttefikleri savaş alanından çekildiler. Attila onları o sırada
takip etmedi, geri dönüp ordusuna çekidüzen verdikten sonra
Roma'ya doğru yürüdü. Po Ovası'na geldi. Roma'da halk korku
ve panik içindeydi. Senato, ne pahasına olursa olsun barış
yapılmasından yanaydı. Barış teklifini yapacak heyetin başında
papa vardı: Papa, Hıristiyan dünyasını kurtarmak üzere bizzat
Attila'nın huzuruna çıktı ve Roma'nın kendisine boyun eğdiğini
bildirdi. Bunun üzerine barış yapıldı.
•
Attila 452 yılında 60 yaşında iken şüpheli bir şekilde Öldü,
Yerine sırasıyla oğulları İlek, Dengizik ve İrnek, Hun Hakanı
oldular. Bu sonuncular önceki Hun hakanları gibi başarılı
olamadı. 470 yılında Avrupa Hun İmparatorluğu artık dağılmıştı.
Download