00-cocuk istismari.indd

advertisement
İnsanlığın Kanayan Yarası
Çocuk İstismarı ve İhmali
Yazar
Yrd. Doç. Dr. Seda BAYRAKTAR
Akdeniz Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi
Psikoloji Bölümü
NOBEL TIP KİTABEVLERİ
© 2015 Nobel Tıp Kitabevleri Tic. Ltd. Şti.
İnsanlığın Kanayan Yarası Çocuk İstismarı ve İhmali
Yazar: Yrd. Doç. Dr. Seda BAYRAKTAR
ISBN: 978-605-335-132-0
5846 ve 2936 sa­yı­lı Fi­k ir ve Sa­nat Eser­le­ri ya­sa­sı hükümleri ge­re­ğince her­han­gi bir
bö­lü­mü, res­mi ve­ya ya­zı­sı, ya­zar­la­rın ve ya­yın­la­yı­cı­sı­nın ya­zı­lı iz­ni alın­ma­dan tek­rar­
la­na­maz, ba­sı­la­maz, kop­ya­sı çı­k a­rı­la­maz, fo­to­ko­pi­si alı­na­maz ve­ya kop­ya an­la­mı ta­
şı­ya­bi­le­cek hiç­bir iş­lem ya­pı­la­maz.
Yayımcı
: Nobel Tıp Kitabevleri Tic. Ltd. Şti.
Millet Cad. No:111 34104 Fatih-İstanbul
Yayımcı Sertifika No
: 15710
: No-­bel Mat­ba­acı­lık San. Tic. Ltd. Şti.
Bas­kı / Cilt
Kurtini Mevki, General Şükrü Kanatlı Cad.
Ömerli - Hadımköy - İstanbul
Matbaa Sertifika No
: 12565
Sayfa Tasarımı - Düzenleme : Nobel Tıp Kitabevleri
Bas­kı Tarihi
: Mart 2015 - İstanbul
ÖNSÖZ
Bu kitap, tüm toplumlarda teknolojik, ekonomik ve sosyal değişimlere bağlı olarak sık sık gündeme gelen, adeta insanlığın kanayan yarası olan, “Çocuk İstismarı ve
İhmali” konusunda herkesin yararlanabilmesi için kısa, öz ve sade bir dil kullanılarak
hazırlanmıştır. Bir tek çocuğun bile istismar ve ihmalden korunmuş ya da kurtarılmış
olması benim için en büyük mutluluk kaynağı olacaktır.
Kitabın basımında emeği geçen Sayın Ersal Bingöl, Sayın Erol Biroğlu, Sayın Cenk
Akay, Sayın Özkan Kaya ve Sayın Hakan Özbek başta olmak üzere tüm Nobel Tıp Kitabevleri çalışanlarına teşekkürlerimi sunarım.
Seda Bayraktar
Nisan 2014
Antalya
iii
İTHAF
Bu kitap: Yaşamak için dünyaya gelen,
gülen, oynayan, sevinen, seven,
ağlayan ve üzülen tüm çocuklara,
çocukları için her türlü fedakarlığa katlanan tüm ailelere
ve Ailem’ e İTHAF edilmiştir.
Seda BAYRAKTAR
Nisan 2014, Antalya.
v
İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ VE AMAÇ........................................................................................................... 1
2. ÇOCUK VE GELİŞİMİ................................................................................................. 7
3. DUYGUSAL ZEKA..................................................................................................... 18
4. AİLE – ÇOCUK – BOŞANMA.................................................................................. 22
4.1. AİLE........................................................................................................................ 22
4.2. ÇOCUK.................................................................................................................. 26
4.3. BOŞANMA............................................................................................................ 28
5. TRAVMA, TRAVMA SONRASI GELİŞİM............................................................... 33
6. ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİ.............................................................................. 38
6.1. ÇOCUK İSTİSMARI............................................................................................ 39
6.1.1. FİZİKSEL İSTİSMAR................................................................................. 45
6.1.2. CİNSEL İSTİSMAR..................................................................................... 53
6.1.3. DUYGUSAL İSTİSMAR............................................................................ 69
6.1.4. EKONOMİK İSTİSMAR............................................................................ 78
6.2. ÇOCUK İHMALİ................................................................................................. 88
6.2.1. FİZİKSEL İHMAL....................................................................................... 89
6.2.2. DUYGUSAL İHMAL.................................................................................. 89
6.2.3. EĞİTİM İHMALİ........................................................................................ 89
6.2.4. TIBBİ İHMAL.............................................................................................. 90
6.2.5. SOSYAL İHMAL......................................................................................... 90
7. İHBAR........................................................................................................................... 91
8. ÇOCUK HUKUKU..................................................................................................... 94
9. ÖNLEME, KORUMA VE REHABİLİTASYON TEDBİRLERİ . ......................... 97
9.1. BİRİNCİL(EVRENSEL) ÖNLEME ÇALIŞMALARI....................................... 98
9.2. İKİNCİL (TOPLUMSAL) ÖNLEME ÇALIŞMALARI................................. 103
9.3. ÜÇÜNCÜL (BİREYSEL) ÖNLEME ÇALIŞMALARI................................... 108
10. ÇOCUK VE ETİK...................................................................................................... 122
11. KAYNAKÇA.............................................................................................................. 156
vii
İnsanlığın Kanayan Yarası Çocuk İstismarı ve İhmali
1
1.GİRİŞ VE AMAÇ
Tagore: “Her yeni doğan çocuk Tanrı’nın insanlardan umudunu kesmediğini gösterir” demiştir. Doğal denge içinde insanın konumu diğer canlıların konumundan
farklıdır. İnsan, canlılar arasında beyin işlevleri yönünden en gelişmiş, hükmedici, yaratıcı ve yıkıcı bir varlık olarak bilinmektedir. İnsanı tanımadan, insan nedir bilmeden, onun bireysel ve toplumsal yaşamının sınırları çizilmeden; normal insan davranışlarını tanımlamak ve anormalden ayırmak oldukça güçtür.
Hayvanlar alemi incelendiği zaman hepsinde görülen ortak özellikler: Yetişkinlerin yavrularını beslemeleri, büyütmeleri, eğitmeleri ve düşmanlarından korumak için
kol kanat germeleridir. Bu davranışlar insan, kuş, kedi, aslan ve diğer canlılarda aynıdır. İnsan dışındaki canlıların yavruları kısa süre içinde ailelerinden bağımsız olarak yaşar hale gelirken, insan yavrusu anne ve babanın ya da bir başkasının bakımına en çok gereksinimi olan ve uzun sürede bağımsız olarak yaşayabilecek hale gelen
bir yaratıktır. Çocuk, 18 yaşından sonra yasalar karşısında bağımsız birey olma hakkını kazanmakta ve kişilik gelişimini tamamlamış olmaktadır. Oysa, hayvanlar aleminde yavrular ortalama olarak iki yaşına geldiklerinde türünün her türlü özelliklerini devam ettirecek gelişimi ve değişimi göstermektedirler.
Aileler çocuklarını besliyor, büyütüyor, onların sağlıklı ve aydınlık bir geleceğe sahip olmaları için olağanüstü çaba gösteriyorlar. Bazı aileler çocukları için saçlarını süpürge ederken, bazıları da kendi yavruları ya da başkalarının yavruları üzerinde zarar
verici davranışlarda bulunuyorlar. Bu zarar verici davranışlar (istismar, ihmal) insanlık tarihi kadar eski olup, her geçen gün sayı ve çeşit olarak artarak devam etmektedir.
Doğanın ve tüm canlıların en küçük yapılarına kadar araştıran, ortaya çıkaran, bulduğu olumlu şeyler sayesinde kendi yaşam kalitesini artıran, bulduklarını sağlıklı ve
uzun süre yaşamak için kullanan, uzaya giden, interneti bulan, savaşan, öldüren, ölen
ve pek çok şeyi yok eden insan. Kendi ürünü olan çocuklarını döven, eziyet eden, ihmal eden, doğrudan ya da dolaylı yoldan cinsel taciz ya da istismar eden yine insan!
Bu davranışları ile insan: Kendi koyduğu toplumsal kuralların en olumlu üst noktası
ile en olumsuz alt noktası arasında gidip gelen bir yaratık olarak tanımlanabilir. Cinsel
yönden baktığımızda, hayvanlar aleminde cinsellik sadece yılın belli dönemlerinde ve
nesillerinin devamı için varken, insanlarda ise cinsellik, yılın her gününde zevkleri ve
nesillerinin devamı için (ayın belli günleri) vardır. Cinsel istismar ve ihmaller, bu zevk
grubu içinde anormal bir davranış olarak bazı insanların yaşam tarzı olabilmektedir.
Çocuk gelecektir, sevgidir, mutluluktur, yaşamak, var olmak ve varlığın devamıdır. Çocuğun devreden çıktığı ve amacı dışında kullanıldığı toplumların tüm insani
değerleri zaman içinde çöker ve bu tür toplumlar yok olup giderler. Cahiliye dönemi
Araplarda kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesi gibi. Çocuk dün, bugün ve yarın demektir. Çocuk yetiştirilmesinde üç maymunu oynamak (görmedim – duymadım – bilmiyorum) oldukça tehlikelidir. Üç maymunu oynayan aileler ve onların dışlanmış çocukları, zaman içinde çevrede bulunan iyi niyetli ya da kötü niyetli kişilerin
2
İnsanlığın Kanayan Yarası Çocuk İstismarı ve İhmali
gözünden kaçmayacaktır. Bazı büyüklerin geçici süreli cinsel zevkleri sonucu dünyaya gelen bazı çocuklar, hangi koşullar altında olursa olsun sistemin “ günah keçileri”
olmamalıdır.
Çocuk ve doğa yaşamın ayrılmaz ikiz kardeşleri gibidir. Çocuk doğada hayat bulur, doğa da çocukla şenlenir. Çocuklar, doğanın en masum yaratıklarıdır. İnsanlığın
en büyük görev ve sorumluluğu çocuk masumiyetinin korunması olmalıdır. İnsan yaşamı küçük çocuklukla başlar, gelişir ve ihtiyar çocuklukla biter. İnsan, yaşantısının
her döneminde çocuktur. Küçük ve ihtiyar çocuklar, her zaman olgun çocukların korumasına ve desteklemesine gereksinim duyarlar.
Evli çiftlerin eş ve çocuklarına karşı her zaman dürüst, sevecen ve saygılı olması
gerekir. Sevgi ve dürüstlük, aydınlık bir dünya ve yılın dört mevsimi meyve veren ağaç
gibidir. İnsanların büyük bir kısmı reddedilmekten korktukları için duygularını ifade
etmekten kaçınırlar, bir kısmı da kaybetmekten korktukları için sevmekten ve sevilmekten korkarlar. Sevmek ve sevilmek mutluluğa giden yolda açılan aydınlık bir penceredir. Sevilen ve değer verilen bir çocuk açılan yoldan aydınlığa doğru koşacak, sevilmeyen ve değer verilmeyen bir çocuk da karanlığa açılan yolda kaybolup gidecektir.
İnsanı insan yapan ve insan olarak da mutlu eden etkenler: Dokunmak, duymak,
tatmak, görmek, hissetmek, sevmek ve gülmektir. Bu etkenlerin değeri normal koşullar altında pek hissedilmez ancak, kaybedildikleri zaman insan ve insanlık için ne kadar gerekli oldukları görülecektir. Sevginin en yücesi anne ve baba için çocuk sevgisi, çocuk içinde anne ve baba sevgisidir. Sevgi denilen bu duygu çarşıdan alınmaz, kilerde depolanmaz ve değeri paha biçilmez bir yaşam biçimidir. Sonradan keşke dememek için, bu güzel duygunun zamanında ve yerinde yaşanması ve yaşatılması gerekir.
Herkesin yakın çevresinde kolayca görebileceği sevgiden mahrum çocuklar ya da çocukluklarında sevginin tadını almamış/alamamış yetişkinler vardır.
Çocuk istismar ve ihmalinin ortadan kaldırılmasında ya da azaltılmasında en güçlü ilaç ve panzehir karşılıklı saygı ve sevgidir. Bu iki kelimenin yaşama geçirilmesi ve
her zaman canlı tutulması mutlu bir yaşamın vazgeçilmezleridir. Bu ikilinin olmadığı
yaşamlarda açılan yaralar, hiçbir zaman tam şifa bulmayacaktır.
Konu ile ilgili kısa bir öykü: Baba oğluna bir torba dolusu çivi verir. Der ki:”Oğlum
kafan kızdığında ya da sabrın taştığında (öfkelendiğinde) bahçedeki kavak fidanına
bir çivi çak.” Oğlan ilk günlerde zamanının büyük bir kısmını çivi çakmakla geçirirken, sonradan çivi çakma işi gittikçe azalır ve günün birinde çiviler bitince oğlan çivi
çakmaz olur. Bu arada kavak fidanının gövdesi çivi ile dolmuştur. Çivilerin bittiğini gören baba oğluna der ki:”Şimdi de çaktığın çivileri tek tek çıkar.” Çocuk söyleneni yapar, fakat son çiviyi çıkardığında kavak fidanının gövdesinde gördüğü manzara
korkunçtur; fidanın gövdesi adeta elek gibi delik deşik olmuştur, yaptığı işten kendisi de utanır.
Bu manzara karşısında baba oğluna şöyle der:” Çivileri çakmak ve sonrada geriye
çıkartmak için çok uğraştın. Fidanın gövdesinde açtığın deliklerin yeri ya da izi hiçbir
zaman eskisi gibi olmayacaktır. Günlük yaşamında her kızgınlık ve öfke sonucu kar-
Download